SPORCU KARAKTERİ
Sporcu, gerçek anlamda bir başarı sağlamak istiyorsa karakterini ön planda tutarak sporun çok daha önemli olduğunu vurgulamalıdır.
Muhammed Ali'nin de dediği gibi: "Yetenek sporcuyu şöhret yapar, karakter ise efsane!" Bu nedenle alt yapılarda ve spor okullarında sporcunun karakter gelişimine önem gösterilmelidir. Bu durum, sporcuların bir olay karşısında göstermiş olduğu tepkiyi, yapmış olduğu hareketi ortaya koyar.
Her sporcu bu durumdan kazanç sağlamayabilir ama bu durumda önemli olan saygıyla, hile yapmadan, kazanma ve kaybetme durumlarının bilinci ile yapıyor olmasıdır. Günümüzde sporda anlayış ve acıma duygusu pek görülmemektedir.
Bu konuda etik olan davranışları küçük yaş gruplarından itibaren sporculara aşılamamız gerekmektedir. Alt yapılarda çocuklar için fair-play anlayışını vurgulamak, çocukları yönlendirmek ve bu davranışları da müsabaka sırasında onlardan beklememiz gerekir. Bir gencin spor yaparken ortaya koyduğu bir karakter sergilemesi onu misyon ve vizyon sahibi yapmış demektir.
Bu durum sporcunun genel olarak hayata bakışını ortaya koyar ve geleceğini planlamasında çok daha etkili olur. Biz sporcularda ne arıyoruz? Onların çok yetenekli olmalarını mı yoksa yaptıkları işe gönül vermelerini mi?
Bunun cevabını ilk önce kendimize vermemiz gerekiyor. Düşündüğümüzde bu zamana kadar çok yetenekli sporculardan daha çok takımına gönül vermiş ve takımı için elinden geleni yapmış sporcuları hatırlıyor ve onlara karşı sevgi besliyoruz.
Aslında olay tam da burda gerçekleşiyor. Sporcu, insanların aklında bir iz, bir güzel davranış ve anı bırakabiliyorsa bu işi iyi yaptığı ve bu alana kendi imzasını attığı anlamına geliyor. Sporcu etik değerlerle kendini gerçekleştirebilirse spor o zaman onunla beslenir ve anlam kazanmış olur.
Kaybederken de kazanmak mümkündür…